1 00:00:17,968 --> 00:00:20,536 Hareket etmek güdüsüyle doğmuşlar... 2 00:00:22,973 --> 00:00:25,742 Hareket etmek... ve çoğalmak. 3 00:00:27,878 --> 00:00:30,413 Doymak bilmez bir üreme ihtiyacının pençesinde... 4 00:00:32,283 --> 00:00:35,051 ...Afrika'nın vahşi savaş alanlarına doğru yol alacak... 5 00:00:36,754 --> 00:00:39,689 ...ve Güney Atlantik sahillerinde kapışacaklar. 6 00:00:41,558 --> 00:00:44,661 Yavrularını korumak için gökleri karartacak... 7 00:00:46,897 --> 00:00:49,666 ...ve yağmur ormanına korku salacaklar. 8 00:00:51,802 --> 00:00:55,905 Tam şu anda, dünyanın vahşi anne ve babaları yürüyor, 9 00:00:56,774 --> 00:01:02,378 uçuyor ve koşuyor. 10 00:01:04,515 --> 00:01:06,816 Anlatacaklarımız onların fedakarlık öyküleri... 11 00:01:07,885 --> 00:01:10,453 Dünyanın en dokunaklı öyküleri... 12 00:01:11,689 --> 00:01:14,524 ...Büyük Göçler'in öyküsü. 13 00:01:43,854 --> 00:01:45,788 Güney Atlantik'te kış mevsimi. 14 00:01:48,058 --> 00:01:51,594 Terk edilmek için dünyanın en kötü yerlerinden biri. 15 00:01:55,432 --> 00:01:58,368 Ama Çizgili Karakara'nın hayatta payına düşen de bu işte. 16 00:01:59,837 --> 00:02:02,305 Güney Amerika'nın açıklarındaki ıssız bir takımadada, 17 00:02:02,373 --> 00:02:07,043 bu yırtıcı kuş hayata tutunuyor... 18 00:02:09,313 --> 00:02:12,014 Ve göçmen kuşların yolunu gözlüyor. 19 00:02:37,875 --> 00:02:43,346 Eylül şafağının parıltıları, ilkbaharın cılız başlangıcını haber veriyor. 20 00:02:48,051 --> 00:02:50,887 Çizgili Karakara daha çok beklemeyecek. 21 00:02:52,856 --> 00:02:54,991 Çünkü dünyanın en muhteşem göçmenlerinden 22 00:02:55,092 --> 00:02:57,026 bazıları ona doğru geliyor. 23 00:03:02,466 --> 00:03:07,603 Bu canlılar aylar, hatta yıllar boyunca dünyayı dolaştı. 24 00:03:08,539 --> 00:03:11,340 Yolculuklarını tek bir şey sonlandırabilir: 25 00:03:13,010 --> 00:03:15,344 Hiçbiri denizde doğuramaz. 26 00:03:27,791 --> 00:03:31,027 Güney kutbunun çevresinden gelen göçebeler 27 00:03:31,261 --> 00:03:37,033 Falkland Adaları olarak bilinen bu kaya kütlelerine yaklaşmakta. 28 00:03:38,502 --> 00:03:40,269 Göklerde ve denizde, 29 00:03:40,304 --> 00:03:44,474 o çok iyi bildikleri yaşam tarzını yavruları için terk edecekler. 30 00:04:02,526 --> 00:04:05,461 Güneyin buzlu sularında aylarca süren göçten sonra, 31 00:04:05,596 --> 00:04:09,565 günde 40 kilometreye kadar yol alan taraklı penguenler 32 00:04:09,700 --> 00:04:12,869 karaya sert bir çıkış yapıyorlar. 33 00:04:17,708 --> 00:04:22,011 Bu düzgün biçimli, dayanıklı kuşlar, üremek için denizden çıkmak zorunda. 34 00:04:30,621 --> 00:04:33,689 Ve onların ardından gerçek devler geliyor. 35 00:04:35,325 --> 00:04:38,861 Güney kutbu buz tabakasının civarında 10 ay süren av mevsiminden dönen 36 00:04:38,962 --> 00:04:43,799 devasa bir Güney deniz fili, sahile gürültüyle çıkıyor. 37 00:04:45,002 --> 00:04:47,770 Dönen dişilerin de durakladığı bu yerde beklemesi lazım 38 00:04:47,871 --> 00:04:50,606 yoksa üreme şansını kaybeder. 39 00:04:55,712 --> 00:04:59,949 Tam dört ton ağırlığında ve içi cinsel öfkeyle dolu. 40 00:05:10,694 --> 00:05:15,898 Konu göç etmeye geldiğinde, çok az hayvan kara kaşlı albatrosla yarışabilir. 41 00:05:17,367 --> 00:05:21,270 Kanat açıklığı bir uçtan bir uca tam iki buçuk metredir. 42 00:05:27,744 --> 00:05:33,015 Havada süzülerek, çok az çabayla günde 20 saat uçabilir. 43 00:05:50,701 --> 00:05:53,836 Yüzbinlerce kuştan oluşan bu metropolde beklerken, 44 00:05:54,738 --> 00:05:59,208 eşi de geçen yıldan kalan yuvalarını güçlendiriyor. 45 00:06:08,285 --> 00:06:11,821 Yalnız geçen yedi aydan ve güney denizi rüzgarlarında kat edilen 46 00:06:11,922 --> 00:06:14,390 on binlerce kilometrenin ardından, 47 00:06:14,491 --> 00:06:17,994 bağlılık yeminlerini coşkulu bir şekilde tekrarlıyorlar. 48 00:06:25,002 --> 00:06:27,937 Aralarındaki bağ 30 yıl sürebilir. 49 00:06:46,590 --> 00:06:49,458 Kuşlar sahil boyunca yuvalarıyla ilgileniyor, 50 00:06:50,527 --> 00:06:55,431 eşleriyle bağlarını tazeliyor ve yumurtluyor. 51 00:07:02,639 --> 00:07:05,875 Gelecek iki ay boyunca, her çiftin tek bir hedefi olacak: 52 00:07:06,877 --> 00:07:09,879 Yumurtalarını canlı tutmak. 53 00:07:32,302 --> 00:07:35,705 Ama gözlerini yumurtaların üzerine dikmiş biri daha var. 54 00:07:36,973 --> 00:07:44,780 Çizgili karakara, bu av için sert geçen kış boyunca bekledi. 55 00:08:03,400 --> 00:08:06,969 Yuvadan yuvarlanmış bir yumurta, Çizgili Karakara için kolay bir av. 56 00:08:10,006 --> 00:08:13,442 Çok yakında onun da bakım isteyen gürültücü yavruları olacak. 57 00:08:47,844 --> 00:08:49,712 Sahilin başka bir köşesinde, 58 00:08:50,480 --> 00:08:53,716 kıyı şeridi umutsuz egemenlik savaşlarıyla sarsılıyor. 59 00:09:01,324 --> 00:09:04,727 Bu savaşta kazanç ve kayıplar çok yüksek. 60 00:09:06,897 --> 00:09:11,567 Sadece birkaç ayrıcalıklı erkek deniz fili, sahilin efendileri olacak; 61 00:09:12,636 --> 00:09:17,640 düzinelerce dişiden oluşan haremlere hükmedecek ve bir sürü yavru yapacak. 62 00:09:27,684 --> 00:09:30,820 Burası, genç bir erkeğin burnunu sokacağı türden bir yer değil. 63 00:09:51,842 --> 00:09:54,510 Uyarı çığlıkları, meydan okumaya gelen erkeklerin 64 00:09:54,611 --> 00:09:57,413 genellikle geri çekilmesini sağlar. 65 00:09:58,849 --> 00:10:00,449 Ama hepsinin değil. 66 00:10:25,342 --> 00:10:29,011 Yırtılmış burunlardan ve boğazlardan oluk oluk kan akıyor. 67 00:10:37,621 --> 00:10:42,691 Hatta birbirlerinin gözlerini hedef alacak kadar alçakça saldırıyorlar. 68 00:11:10,787 --> 00:11:15,357 Kaybedenin üreme şansı şimdilik uçup gidiyor. 69 00:11:25,268 --> 00:11:29,538 Ama sahilin efendisinin zaferi, sorunlarının sadece başlangıcı. 70 00:11:36,012 --> 00:11:40,816 Onu bekleyen bir düzine dövüş daha ve belki yüz kadar çiftleşme var. 71 00:11:40,984 --> 00:11:43,052 Hepsi de soyunun devamı için. 72 00:11:59,436 --> 00:12:02,571 Genetik mirasın devamlılığı, 73 00:12:02,739 --> 00:12:05,641 göçler için çok büyük bir motivasyon oluşturuyor. 74 00:12:08,912 --> 00:12:11,046 Başka hiçbir şey, Folkland'ın göçebelerinin 75 00:12:11,414 --> 00:12:14,750 karadaki hayata dayanmasını sağlayamazdı. 76 00:12:17,053 --> 00:12:18,287 Başka hiçbir şey, 77 00:12:18,455 --> 00:12:21,757 göçmen annelerin büyük yırtıcılara karşı koymasını sağlamaz... 78 00:12:24,794 --> 00:12:27,930 ...ya da potansiyel babaların ölümcül savaş alanlarına varmak için 79 00:12:28,298 --> 00:12:31,000 çok uzun mesafeler kat etmesine neden olmazdı. 80 00:12:40,276 --> 00:12:43,278 Hareket halindeyken ebeveynlik yapmak, fedakarlık demektir. 81 00:13:00,296 --> 00:13:03,932 Kuzeydoğu Avustralya ormanlarında, ebeveynlik güdüsünün tetiklediği 82 00:13:04,567 --> 00:13:09,438 büyük bir yolculuk daha başlamak üzere. 83 00:13:20,250 --> 00:13:26,288 Küçük kızıl yarasa, yiyecek aramakla geçen zorlu bir gecenin ardından 84 00:13:26,389 --> 00:13:29,858 şeffaf sarımsı kanatlarıyla evine dönüyor. 85 00:13:31,327 --> 00:13:34,296 Ve o, milyonlarca yarasadan sadece biri. 86 00:14:00,023 --> 00:14:04,359 Yavrusunu, kampın kargaşasında bulmayı başarıyor. 87 00:14:11,935 --> 00:14:15,504 Onu emzirmek için sarmalayıp kucaklıyor. 88 00:14:17,607 --> 00:14:19,875 Yavrunun incecik kemiklerinin güçlenmesi için 89 00:14:19,976 --> 00:14:22,044 kalsiyuma ihtiyacı var. 90 00:14:22,312 --> 00:14:25,047 Ve süt emdikçe, annesinin uçmasını sağlayan 91 00:14:25,348 --> 00:14:30,252 o hassas vücudundaki kalsiyumu tehlikeli bir hızla tüketiyor. 92 00:14:39,028 --> 00:14:43,365 Yarasalar, kilometrelercelik alanda kalsiyumdan ve enerjiden yana 93 00:14:43,500 --> 00:14:47,836 zengin olan ökaliptüs çiçeklerini yiyip bitirdiler. 94 00:14:48,872 --> 00:14:55,043 Durum giderek ümitsizleşiyor. Harekete geçme zorunluluğu artıyor. 95 00:14:59,549 --> 00:15:02,751 Ama yavruların hepsi sütten kesilinceye kadar 96 00:15:02,886 --> 00:15:06,221 yeni ve taze otlaklara göç edemezler. 97 00:15:06,890 --> 00:15:11,927 Böylece anne cimrileşiyor ve sinirli davranmaya başlıyor. 98 00:15:20,904 --> 00:15:24,806 Yaklaşan göçe hazırlanırken, diliyle uçuş donanımının 99 00:15:24,974 --> 00:15:29,645 her milimetresine yağlı salgılar sürüyor. 100 00:15:39,923 --> 00:15:44,726 Bir yarasanın kanatları temelde devasa perdeli ellerden oluşur. 101 00:15:46,596 --> 00:15:53,001 Uzamış parmak kemikleri, uçuş zarını büküp yönlendirecek desteği sağlar. 102 00:16:03,479 --> 00:16:07,549 Güneş battığında göç başlar. 103 00:16:11,921 --> 00:16:15,891 Kanat açıklığı bir metreyi bulan küçük kızıl uçan yarasalar, 104 00:16:16,025 --> 00:16:19,428 havalandıklarında göğü karartıyorlar. 105 00:16:24,801 --> 00:16:27,869 Bu gece, sütten yeni kesilmiş yavrularıyla 106 00:16:28,037 --> 00:16:31,740 birlikte kilometrelerce yol almaları gerekiyor. 107 00:16:34,510 --> 00:16:38,680 Uçuş sırasında, tecrübesizliğin sonu ölümcül olacaktır. 108 00:16:59,302 --> 00:17:01,837 Ebeveynlik riskli bir iştir. 109 00:17:07,243 --> 00:17:09,978 Dünyanın dört bir yanından gelen göçmen hayvanlar, 110 00:17:10,246 --> 00:17:13,849 gelecek nesil için her şeylerini riske atmaya hazırlar. 111 00:17:16,753 --> 00:17:19,855 Ama üremeden önce, buna hak kazanmanız gerekir. 112 00:17:22,692 --> 00:17:26,662 Ve Afrika'daki bir hayvan türü, savaşa hazırlanıyor. 113 00:17:45,481 --> 00:17:49,518 Savaşın harabeye çevirdiği Sudan'da, Doğu Afrika'nın el değmemiş 114 00:17:49,652 --> 00:17:55,490 en büyük savanası olan Boma Ulusal Parkı bulunuyor. 115 00:17:59,329 --> 00:18:10,238 Kilometrelerce uzayıp giden vahşi doğa, aslında büyük oranda içi boş bir cennet. 116 00:18:19,415 --> 00:18:23,785 Sudan'ın on yıllar süren yıkıcı iç savaşında ulusal park 117 00:18:23,953 --> 00:18:28,690 çok sayıda mülteciye ve isyancıya kaynak sağladı. 118 00:18:32,762 --> 00:18:35,564 Vahşi yaşam büyük zarar gördü... 119 00:18:36,232 --> 00:18:39,034 Ve 20 yıldır kimsenin gözlemleyemediği, 120 00:18:39,369 --> 00:18:45,507 dünyanın en muhteşem göçlerinden birinin yok olduğuna inanıldı. 121 00:18:54,717 --> 00:19:02,991 Derken 2007'de, hava gözlemleri başlarda beş on tanesini... 122 00:19:04,193 --> 00:19:07,229 ardından yüzlercesini tespit etti. 123 00:19:07,830 --> 00:19:12,801 Sonunda sayılarının yüz binlerce olduğu tahmin edildi. 124 00:19:22,245 --> 00:19:27,282 Beyaz kulaklı kob, mucizevi bir şekilde hayatta kalmayı başarmıştı. 125 00:19:27,483 --> 00:19:32,020 Bu, dünyanın başka hiçbir yerinde yaşamayan muhteşem bir antiloptur. 126 00:19:36,359 --> 00:19:41,363 Belki de Serengeti'deki antiloplarla eşit sayıda kob göç etmekteydi. 127 00:19:42,465 --> 00:19:45,000 Yağmur mevsiminde güneydeki otlaklarından, 128 00:19:45,334 --> 00:19:48,537 kuzeyde üremek için savaştıkları topraklara kadar 129 00:19:48,771 --> 00:19:51,706 yüzlerce kilometre yol kat ediyorlardı. 130 00:19:53,309 --> 00:19:55,844 Onları kurtaran da bu oldu. 131 00:19:56,979 --> 00:20:03,752 Göçle geçen yaşam, onları silahlardan ve aç insanlardan bir adım önde tuttu. 132 00:20:16,499 --> 00:20:19,434 Kasım ayına gelindiğinde, kör edici Ekvator güneşi 133 00:20:19,569 --> 00:20:23,905 güneydeki su birikintilerini balçık çukurlarına dönüştürüyor. 134 00:20:32,482 --> 00:20:35,984 Tecrübesiz gençler için ölümcül bir tuzak bu. 135 00:20:39,288 --> 00:20:43,091 Ve böylece, kuzeydeki kalıcı sulara göç etmeleri gerekiyor. 136 00:20:47,363 --> 00:20:49,998 Erkeklerin eski savaş alanlarına ulaşmak için 137 00:20:50,066 --> 00:20:53,535 acele etmesiyle birlikte göç de hız kazanıyor. 138 00:20:57,440 --> 00:21:01,376 Aylarca süren ilerleyişten sonra, göçlerinin kuzeydeki uç noktasına; 139 00:21:01,544 --> 00:21:05,580 eşsiz üreme gösterilerini sergileyecekleri bir bataklıklar 140 00:21:05,748 --> 00:21:09,384 ve nehirler ağına varıyorlar. 141 00:21:13,656 --> 00:21:17,626 Burası, antilopların lek'lerinin şekilleneceği yer. 142 00:21:18,394 --> 00:21:21,763 Lek'ler gladyatörlerin çiftleşme hakkı için 143 00:21:21,898 --> 00:21:26,401 bazen ölümüne çarpıştığı geniş alanlar. 144 00:21:31,340 --> 00:21:34,843 Çiftleşme mevsimi kısa sürer ve hayvanların 145 00:21:34,944 --> 00:21:38,547 hormonlardan kaynaklanan öfkeleri çok yoğundur. 146 00:21:38,614 --> 00:21:43,084 Birazdan tören kısmını es geçip doğrudan kan dökecekler. 147 00:21:51,827 --> 00:21:56,598 Kafa tokuşturan erkekler, üreme ihtiyacının bariz sembolleri. 148 00:22:02,004 --> 00:22:05,273 Costa Rica yağmur ormanlarının gizli dünyasında, 149 00:22:05,408 --> 00:22:08,043 bir sonraki neslin başarısını garantileyen şey ise, 150 00:22:08,377 --> 00:22:12,614 açlıktan doğan, kıpır kıpır bir kardeşlik. 151 00:22:13,649 --> 00:22:18,653 Bu, dünyanın en ürkütücü göçlerinden biri. 152 00:22:24,327 --> 00:22:27,429 Karınca ordusu harekete geçiyor. 153 00:22:41,410 --> 00:22:49,017 leşe ihtiyaç duyan 154 00:22:49,385 --> 00:22:53,021 200.000 larva ve onların bakıcıları. 155 00:23:00,363 --> 00:23:03,865 Bebek bakım odası, neredeyse tamamen karıncaların 156 00:23:04,000 --> 00:23:09,337 kendisinden meydana gelmiş kımıldayan, titreyen bir yapının ortasında. 157 00:23:09,472 --> 00:23:12,974 Tarsal pençelerle birbirine kenetlenmiş uzun bacaklarıyla, 158 00:23:13,042 --> 00:23:17,345 binanın iskelesini, tuğlalarını ve harcını oluşturuyorlar. 159 00:23:23,619 --> 00:23:28,323 Ama üç haftadır aynı yerdeler ve orman zeminini 160 00:23:28,491 --> 00:23:32,627 dört bir yönde kilometrelerce talan ettiler. 161 00:23:34,830 --> 00:23:36,698 Artık göç zamanı. 162 00:23:49,345 --> 00:23:52,647 Karanlıkta yuvadan çıkıyorlar. 163 00:23:52,948 --> 00:23:56,718 Taşıyıcı karıncalar, değerli larvaları taşıyor. 164 00:23:58,287 --> 00:24:03,291 Aslında hepsi de kardeş. Onlar tek bir kraliçenin kızları. 165 00:24:07,930 --> 00:24:11,966 Her gece yaklaşık 100 metre yol alacaklar. 166 00:24:12,268 --> 00:24:16,438 Bu, insanlar için maraton koşmakla eşdeğer. 167 00:24:21,010 --> 00:24:23,611 Hem sağır hem de fiilen körler. 168 00:24:23,746 --> 00:24:26,915 Ama yine de dokunma yoluyla ve karmaşık kimyasal sinyallerle 169 00:24:27,316 --> 00:24:30,385 mükemmel şekilde iletişim kurabiliyorlar. 170 00:24:33,055 --> 00:24:37,492 Ve şimdi de kamp kurma mesajı gönderiliyor. 171 00:24:40,863 --> 00:24:44,799 Adeta büyülü bir şekilde kendi bedenlerini kullanarak 172 00:24:44,934 --> 00:24:47,402 bir yuva oluşturuyorlar. 173 00:24:50,606 --> 00:24:54,642 Larvalar ve yiyecekler, merkezdeki bakım odasına taşınıyor. 174 00:25:03,753 --> 00:25:05,987 Yarın tüm bu işleri tekrar yapacaklar. 175 00:25:07,423 --> 00:25:11,493 Bakir avlanma bölgelerine ulaşıncaya dek iki üç hafta yürüyecek 176 00:25:11,660 --> 00:25:14,729 ve orada yeni bir saldırı üssü kuracaklar. 177 00:25:14,897 --> 00:25:17,699 Ve katliamı daha da ileri götürecekler. 178 00:25:42,892 --> 00:25:45,760 Göçlerin merkezi olan Falkland adalarında, 179 00:25:45,895 --> 00:25:49,597 hayvanlar çoğalmakla meşgul. 180 00:25:55,838 --> 00:26:00,575 Dişi deniz filleri, geçen sene burada rahimlerine düşen yavrularını 181 00:26:00,709 --> 00:26:05,313 doğuracak zamanı erkeklerin ilgisi yüzünden güçlükle buluyorlar. 182 00:26:12,254 --> 00:26:15,490 Yavrunun annesiyle geçirdiği üç haftalık kısa sürede 183 00:26:15,624 --> 00:26:18,226 ağırlığı üç katına çıkacak. 184 00:26:20,262 --> 00:26:22,630 Annesinin ağırlığıysa üçte bir azalacak. 185 00:26:36,011 --> 00:26:38,479 Erkek, doğumdan kısa bir süre sonra dişiyi 186 00:26:38,647 --> 00:26:41,783 tekrar hamile bırakmak için harekete geçiyor. 187 00:26:43,752 --> 00:26:48,656 Bu sahillerdeki her lider erkeğin hareminde düzinelerce dişi var 188 00:26:48,891 --> 00:26:53,061 ve bir aydan kısa sürede yüz kez çiftleşmesi gerekiyor. 189 00:26:56,799 --> 00:27:02,270 Üstelik bir yandan da kendisine meydan okumaya gelenlerle baş etmek zorunda. 190 00:27:06,842 --> 00:27:09,878 Haremini yalnız bırakıp denizde beslenemediği için, 191 00:27:10,212 --> 00:27:13,214 günde 25 kilo yağ kaybediyor. 192 00:27:33,802 --> 00:27:37,639 Çok sayıda albatros yavrusu yumurtadan çıktı bile. 193 00:27:39,575 --> 00:27:42,010 Sürekli yemek istiyorlar. 194 00:27:47,349 --> 00:27:52,654 Yeni anne, sonsuz bir sabırla erkeğinin avdan dönmesini bekliyor. 195 00:27:54,423 --> 00:27:58,426 Gerekirse açlıktan ölme noktasına gelene dek bekleyecek. 196 00:28:02,898 --> 00:28:06,367 Bu sırada erkek ise yavrularına yemek bulmak için 197 00:28:06,435 --> 00:28:09,537 binlerce kilometre uçuyor. 198 00:28:17,980 --> 00:28:21,215 Deniz ürünleriyle dolu olarak dönüyor. 199 00:28:28,457 --> 00:28:30,325 Kısa bir karşılamadan sonra, 200 00:28:30,459 --> 00:28:34,362 ebeveynler sorumluluklarını birbirlerine devrediyor. 201 00:28:38,233 --> 00:28:41,536 Erkek, yavrusunun midesini dolduruyor. 202 00:28:45,708 --> 00:28:47,942 Aile artık mutlu. 203 00:28:56,852 --> 00:29:01,222 Ama Çizgili Karakara da aç. 204 00:29:29,485 --> 00:29:32,687 Bazen denizden geri dönmeyen ebeveynler oluyor. 205 00:29:35,824 --> 00:29:40,395 Ve yırtıcı kuş zalimlik ve merhameti bir arada gösteriyor. 206 00:30:23,939 --> 00:30:27,008 Gırtlaklarını doldurmuş taraklı penguenler, 207 00:30:27,342 --> 00:30:31,446 dalgaların üstünde yuvalarına doğru sörf yapıyorlar. 208 00:30:31,713 --> 00:30:34,348 Büyüyen yavrularını beslemek için 209 00:30:34,483 --> 00:30:39,654 sırayla her gün denize açılıp kril avlıyorlar. 210 00:31:01,677 --> 00:31:06,647 Penguenler kıyıya çıktıklarında, uzun ve zarif deniz göçünün yerini 211 00:31:06,782 --> 00:31:11,519 yıldırıcı ve tehlikeli bir dikey göç alıyor. 212 00:31:20,562 --> 00:31:26,667 Yuvalarını dondurucu denizden uzakta, sarp kayaların tepelerinde kuruyorlar. 213 00:31:28,370 --> 00:31:31,606 Ve bu hata affetmeyen kayalıkları, 214 00:31:31,673 --> 00:31:36,978 içleri bebek mamasıyla dolu olarak her gün tırmanmak zorundalar. 215 00:31:52,327 --> 00:31:56,397 Asırlardır buradan geçen penguenlerin izlerini görmek mümkün. 216 00:31:57,933 --> 00:32:01,435 Kayalıkların her yeri penguen pençeleriyle oyulmuş. 217 00:32:16,618 --> 00:32:25,693 Asla yılmıyorlar, sendeleyip tökezleseler de... 218 00:32:43,512 --> 00:32:48,449 Zirvede, kırmızı gözler, sarı kaşlar ve cesaret dolu yürekleriyle tırmanışı 219 00:32:48,517 --> 00:32:51,852 ve tekrar bir araya gelişlerini kutluyorlar. 220 00:32:56,291 --> 00:32:57,558 Ve açlıktan gözü dönmüş, 221 00:32:57,659 --> 00:33:02,597 artık yetişkinler kadar irileşmiş yavruları üstlerine saldırıyor. 222 00:33:05,801 --> 00:33:07,602 Folkland'ın tepelerinde ve sahillerinde 223 00:33:07,803 --> 00:33:10,605 durmaksızın tekrarlanan çığlıklar korosu, 224 00:33:10,739 --> 00:33:13,774 "daha fazla yemek" anlamına geliyor. 225 00:33:19,047 --> 00:33:23,351 Karada ve denizde yüzlerce kilometre kat ederek yaşayan 226 00:33:23,452 --> 00:33:26,887 ve canları istediklerinde beslenen göçmenlerin hayatı, 227 00:33:27,289 --> 00:33:30,558 şimdi yavrularının bu donmuş kaya ve 228 00:33:30,792 --> 00:33:35,596 kumlardan yükselen çığlıklarıyla sınırlanıyor: 229 00:33:39,401 --> 00:33:41,502 Daha fazla yemek! 230 00:34:01,323 --> 00:34:03,691 Avustralya'da gece. 231 00:34:05,661 --> 00:34:07,862 Trafiğin en yoğun zamanı. 232 00:34:12,701 --> 00:34:15,269 Küçük kızıl yarasalar göç ediyor. 233 00:34:15,570 --> 00:34:17,438 Susuzluktan kavrulmuşlar. 234 00:34:21,276 --> 00:34:24,845 Ama uçmaya devam ederken su içmek tehlikeli bir iş. 235 00:34:26,948 --> 00:34:29,583 Özellikle de tecrübesiz gençler için. 236 00:34:43,298 --> 00:34:46,667 Bazı tatlı su timsahları onları kapmaya çalışıyor. 237 00:34:56,345 --> 00:34:59,980 Diğerleriyse ölümcül bir hata yapmalarını bekliyor. 238 00:35:14,696 --> 00:35:17,231 Ama başarılı olanların sayısı çok daha fazla. 239 00:35:17,999 --> 00:35:21,602 Ve saatlerce uçtuktan sonra, yeni cennetlerini buluyorlar. 240 00:35:24,339 --> 00:35:29,610 Taze ve sulu ökaliptüslerin üzeri çiçeklerle dolu. 241 00:35:41,056 --> 00:35:45,393 Şafakta yakındaki bir kamp yerini seçiyorlar. 242 00:35:46,628 --> 00:35:50,531 Burası beslenme uçuşları için yeni üsleri olacak. 243 00:35:56,605 --> 00:36:01,942 Şimdi uçan göçebelerin gelecek neslini yaratmak için işe koyulma vakti. 244 00:36:04,813 --> 00:36:08,549 Erkekler bölgelerini belirlemek için dalaşıyor. 245 00:36:08,850 --> 00:36:13,254 Haremlerindeki dişi sayısı beşe kadar çıkabilir. 246 00:36:13,488 --> 00:36:16,524 Ama uçan tilkiler hakkında çok az araştırma yapıldığından 247 00:36:16,691 --> 00:36:19,293 kimse bu sayıdan emin değil. 248 00:36:21,763 --> 00:36:27,368 Kur yapma, uzun uzun sokulma ve okşamalarla gerçekleşiyor. 249 00:36:30,405 --> 00:36:32,907 Çiftleşmeyse kısa sürüyor. 250 00:36:35,410 --> 00:36:38,712 Ama bazen çift saatlerce birbirine sarılı kalıyor. 251 00:36:51,059 --> 00:36:52,660 Uzun bir günün ardından, 252 00:36:52,794 --> 00:36:58,766 zarif pelerinlerini üzerlerine çekip biraz kestirmeye çalışıyorlar. 253 00:37:13,782 --> 00:37:17,918 Bu gece, sütten yeni kesilmiş gençler de beslenme çılgınlığına katılacak. 254 00:37:22,257 --> 00:37:24,992 Onlar artık koloninin tam anlamıyla üyeleri. 255 00:37:26,828 --> 00:37:30,331 Bu toprakların sunduğu zenginlikleri keşfe hazırlar. 256 00:37:31,700 --> 00:37:36,704 Ve hep birlikte bir kez daha günbatımında gökyüzünü karartıyorlar. 257 00:38:41,937 --> 00:38:47,508 Costa Rica'da sabah. Ordu tekrar harekete geçiyor. 258 00:38:52,013 --> 00:38:56,917 Her gün, yuvanın üçte biri karınca seline dönüşüp akıyor. 259 00:39:14,436 --> 00:39:18,405 Ve avlarının çoğu için, direnmek anlamsız. 260 00:40:01,249 --> 00:40:04,585 Ağaç tepelerindeki korku salan eşek arıları bile 261 00:40:04,686 --> 00:40:07,755 amansız karıncalar için rakipten sayılmıyor. 262 00:40:25,040 --> 00:40:27,541 Larvaları petekten beşiklerinden 263 00:40:27,642 --> 00:40:31,078 kopartılıp alınırken çaresizce seyrediyorlar. 264 00:40:39,921 --> 00:40:42,690 Taşıyıcı karıncalar yüklerini alıyor 265 00:40:43,758 --> 00:40:49,530 ve doymak bilmeyen gençlere ziyafet olsun diye taşıyor. 266 00:40:52,333 --> 00:40:55,436 Daha nice karınca nesli gelip geçecek... 267 00:40:59,607 --> 00:41:05,045 Ama kızkardeşlerin bitmek bilmez açlığı asla sona ermeyecek. 268 00:41:45,754 --> 00:41:51,658 Sudan'ın savanalarında, erkeklerin çarpışması giderek şiddetleniyor. 269 00:42:04,672 --> 00:42:08,475 Bir erkek kob'un kaderi işte böyle belirleniyor: 270 00:42:09,711 --> 00:42:15,582 Şimdi ve burada. Erkek erkeğe. 271 00:42:45,380 --> 00:42:49,383 Yenik düşenlerin leşleri, savaş alanında yatıyor. 272 00:43:04,799 --> 00:43:08,035 Dişiler zafer kazanan erkeklere ihtiyatlı şekilde yaklaşıyor. 273 00:43:09,571 --> 00:43:12,639 Ve seçici bir gözle bakıyor. 274 00:43:14,709 --> 00:43:17,711 Fırtınanın merkezine doğru çekiliyorlar. 275 00:43:17,879 --> 00:43:20,848 Ölümcül arenanın ortasında sadece en güçlü gladyatörlerin 276 00:43:20,982 --> 00:43:23,450 ayakta kalacağını biliyorlar. 277 00:43:34,796 --> 00:43:38,565 Koreografisini hormonların yaptığı, 278 00:43:38,633 --> 00:43:43,537 karşılıklı bir baştan çıkarma dansı başlıyor. 279 00:43:43,938 --> 00:43:48,008 Kob'ların aşk mektupları, hormon dolu idrarları. 280 00:43:55,950 --> 00:43:58,752 Toprağı idrarıyla ıslatıyor. 281 00:44:01,823 --> 00:44:05,525 Bu koku, erkeğin genetik ve fiziksel sağlığıyla ilgili 282 00:44:05,627 --> 00:44:08,428 ayrıntılı bilgiler içeriyor olabilir. 283 00:44:16,037 --> 00:44:20,641 Hoşnut kalan dişi, kendi idrarıyla cevap veriyor. 284 00:44:21,776 --> 00:44:26,480 Bu komik yüz ifadesine "Flehmen" deniyor ve hayvanın kokuyu, 285 00:44:26,581 --> 00:44:30,918 damağındaki bir dizi almaçtan geçirdiği anlamına geliyor. 286 00:44:41,896 --> 00:44:45,866 Yanılmıyor. Dişi, çiftleşmeye hazır. 287 00:44:53,708 --> 00:45:00,314 Sonunda aşıklar birleşiyor. Ama çok kısa sürüyor. 288 00:45:08,990 --> 00:45:12,626 Üreme mevsimi iki ay içinde sona eriyor. 289 00:45:15,229 --> 00:45:20,467 Şimdi güneydeki otlaklarına dönmek için uzun bir yola çıkacaklar. 290 00:45:20,601 --> 00:45:25,839 Dişiler geleceğin göçebelerini ve savaşçılarını taşıyor. 291 00:45:38,653 --> 00:45:44,424 Falklandlar'da da dev gladyatörler savaş alanlarını terk ediyor. 292 00:45:46,327 --> 00:45:50,731 Muhteşem bir göçün başlangıç zamanı geldi. 293 00:45:59,774 --> 00:46:02,476 Gençler için bu soğuk ve kasvetli 294 00:46:02,543 --> 00:46:06,346 güney sahillerinden ayrılma mevsimi geldi. 295 00:46:11,252 --> 00:46:16,456 Açlık çeken dişi deniz filleri, üç haftalık dev bebeklerini 296 00:46:16,524 --> 00:46:22,229 neredeyse arkalarına bile bakmadan terk ediyorlar. 297 00:46:29,637 --> 00:46:35,242 Tamamen tükenmiş erkeklerin yavrularıyla hiçbir alakaları yok. 298 00:46:42,717 --> 00:46:47,754 Aniden annelerinden ayrılan yavrular, sığ sulara ilk kez açılıyorlar. 299 00:46:48,489 --> 00:46:53,427 Binlerce kilometrelik yolculuktan sonra onlar da bu sahillere geri dönecek. 300 00:47:02,503 --> 00:47:06,573 Penguenler de yavrularını terk ediyor. 301 00:47:06,707 --> 00:47:13,880 Doğal ortamına kavuşan bir canlının mutluluğuyla sulara geri dönüyorlar. 302 00:47:22,957 --> 00:47:28,962 Zorlu sahillerde geçen aylardan sonra eve dönüş yolundalar. 303 00:47:38,473 --> 00:47:42,375 Günler önce terk edilmiş yavru albatroslar 304 00:47:42,510 --> 00:47:45,412 yuvalarında motorlarını ısıtıyorlar. 305 00:47:45,513 --> 00:47:49,549 120 santimlik kanatlarını ve dünyanın çevresini dolaşırken 306 00:47:49,717 --> 00:47:53,753 onlara güç verecek rüzgarları test ediyorlar. 307 00:48:01,729 --> 00:48:06,833 Şimdi ya uçma ya da ölme zamanı. 308 00:48:24,886 --> 00:48:31,791 Verdikleri kayıplar, Çizgili karakara için son bir ziyafet fırsatı. 309 00:48:36,831 --> 00:48:40,734 Pek yakında sert bir kış boyunca hayatta kalabilmesi için 310 00:48:40,902 --> 00:48:43,937 sadece kırıntılarla yetinmesi gerekecek. 311 00:48:52,280 --> 00:48:56,816 Son yavrular bir inanç sıçraması gerçekleştiriyorlar. 312 00:49:05,259 --> 00:49:10,564 Bir kez havalandıktan sonra on yıl boyunca sahile çıkamayabilirler... 313 00:49:13,000 --> 00:49:17,370 Çıkarlarsa da bu sadece üremek için olacak. 314 00:49:23,010 --> 00:49:32,252 Artık onlar, güney yarımküreyi turlayan göçmenler. 315 00:49:35,623 --> 00:49:39,526 ... parlak ışıklı gökyüzüyle evliler... 316 00:49:40,628 --> 00:49:46,366 ... ve yerçekimine meydan okuyarak özgürce geziyorlar.